- Aşırı kaslı erkekler seksi mi, değil mi, kadınlar bir karar verse iyi olur. Ona göre vücut geliştirme yolunda para ve çaba sarf edeceğim. Bazı hatunlar, aşırı kaslı erkeğe bayıldığını alenen belli ediyor. Bazıları da iğrenç bulduğunu anons ediyor. Olmazsa, ben yarımı, mesela belden altımı kaslı yapayım, üstüm normal kalsın. Gerektiğinde sadece bacaklarımı gösterir, parsayı toplarım. Ne dersiniz? Bu arada, aşırı kaslı erkeğe iğrenç diyenler, aşırı beğendiklerinden dolayı inkâr yoluna gidiyor olmasın? Kıllandım bak şimdi. Kaslandıracağım bacaklar bile kıllandı.

********

- K.çını yırtarak şarkı söyleyenleri bir noktaya kadar kabul ediyorum. Hatta bir noktaya kadar seviyorum da galiba. Ama bir noktalardan (!) sonra şarkıcının avaz avaz bağırmasını içime sindiremiyorum. Ne yapmaya çalışıyorsun sen kardeşim, neyin peşindesin? K.çını yırtıp hastane masrafı mı çıkaracaksın başımıza? “Beni yırtmaya tahrik ettiler” diyerek, manevi tazminat davası mı açacaksın? Amacın ne senin? Tamam, anladık, sesin çok güçlü. Ama sesin çok güçlü diye kulağımızı bellemek zorunda mısın?

********

- Kopuk İletişim:

Gönül Adamı: Ateşe benzerdin, küle dönmüşsün (şarkıdan).
Günün Adamı: Sen kendine bak. 10 misliyle iade ediyorum.
Gönül Adamı: Altın madeniydin, taş ocağına benzemişsin.
Günün Adamı: Yök yea! Pışşıık! Sana derler.
Gönül Adamı: Günü aydınlatan güneştin; sönen yıldıza yakınsamışsın.
Günün Adamı: Düzgün konuş. Yakınsamışsın, makınsamışsın ne demek lan!

********

- Zihnimde gereksiz yere byte işgal eden tamlamalar: Ferrarisini Satan Bilge, Atına Hâllenen Kovboy.

********

- İyi kazanan esnafın, maddi durumunu belli etmemesinin nedeni, etraftakilerin durumu görüp aynı işe esnaf olarak girmesini önlemek. İşi abartıp fakir modunda gezenler bile var. Çakallıkta, olduğun gibi görünmemek esastır.

********
- Eskiden, şamanizm zamanlarında, saman törenidir, yiyecek kutsamadır, kurban vermedir, evlilik törenidir derken akşamın nasıl olduğu anlaşılmıyormuş. Ne güzel. Oysa şimdi, trafik zulmüdür, iş angaryalarıdır, patron fırçasıdır derken akşamın nasıl olduğu, net bir şekilde anlaşılıyor

********
- Giriş-Gelişme-Sonuç adımları gibi, bazı işlerde Giriş-S.çma-Sıvama aşamaları vardır. İnsani bir giriş yapıp, sonrasında herkesin “nasıl bir gelişme bölümüdür bu Allahım? Efervesan’dan hiç beklemezdik!” dediği, ortalığı batırma fazı (“s.çtı Bekir bez getir, cıvık s.çtı, tez getir” fazı olarak da bilinir) ve nihayetinde, ortaya bırakılan dışkının tüm zemine yayılarak, millete “Efervesan’da kayış koptu” dedirten ve rezilliğin taçlandığıSıvama bölümü.

********

- Kahraman olmaktan ya da “adam gibi adam” olmaktan istifa edemiyorsun. Ne acı! Kariyer çizgini değiştiremiyor, ideolojik duruşunu gevşetemiyorsun.

Şu olmuyor: “10.10.1998 tarihinde başlamış olduğum {adam gibi adamlık} görevinden, yasal haklarım saklı kalmak üzere, 24.04.2013 itibarı ile istifa ediyorum. Hatta istifra ediyorum, gerekirse“.

********

- Ayakkabı düşkünü kadınlar, çıplak ayaklarla taş devrinde nasıl yaptı acaba? Biliyorum, hiç olmamış bir şeyin davasını gütmemişlerdir, ama mutlaka “içimde tarif edemediğim bir boşluk var. Ayaklarımdan yukarı doğru vuran bir boşluk” şeklinde yaşamışlardır bunalımlarını. Gerçi garip sesler çıkarmaktan, bu şekilde de ifade edememişlerdir kendilerini… Aslında özlüyorum o günleri. N’aber demek için bile birbirimizi odunla dürttüğümüz o devirleri.

********

- Ne derler bilirsin…

[Ebeni derler bilirim. İndir o elini kolunu, benim sinirlerimi zıplatma!]

********
- Benim unutmam, senin fark etmemen, benim önemsemem, senin ihmal etmen… İşte bu bitirir bizi.